Tatilden Sonraki Buluşmamız

Herkese merhaba. Bugün okul açıldı bize. Şimdi başka şeylerle ilgilenmek varken okulun açılması, fena oldu. Moralim bozuk. Tatilde hayatımdan çıkarabildiğim insanların bir kısmı yeniden arsızca yerlerini aldılar hayatımda. Neyse geçelim bunları. Ne yapıcaktım ben? Neler yaptığımızdan bahsedicektim. Evet. Öhö öhö.

Sezen İstanbul-Edirne otobüsünden iner inmez pıtı pıtı geldi yanımıza. Yine bir yerde (bu sefer çayları ucuz olan bir yerdi.) buluştuk. Sinopsisimizi düzenlememiz gerektiği için onun üzerine düşünmeye başladık. Yav ne zor işmiş düşünüyoruz uygun olan değişikliği sağlayamıyoruz bi türlü. O arada da bize yardımcı olabileceğini söyleyen Batuhan' ın hocası bizimle buluşmaya geldi. Onunla tanıştık filan. Onun da aklına bir şey gelmedi. ''Bu böyle olmayacak'' dedik. ''Eve gidelim, akşam düşünelim.Bir şey bulup gelelim yarınki buluşmaya'' diye düşündük. Durum böyle olunca çayların parasını ödeyip kalktık.

Akşam evdeyim. Bir yandan stres basmış, bir şey bulamamanın verdiği sıkıntı. Sürekli uykum geliyor nescafe yapıyorum kafein'in uykuyu açacağına olan inancımdam. Sonra ablam tost yapıyor kendine. Canım çekiyor, yemek ilham getirir diye ben de yapıyorum. Yiyiyorum, ilham gelmiyor. Gidiyorum markete çikolata alıyorum. Yiyiyorum. Bu sırada bu kadar yemenin üzerine bir şeyler çıkacak gibi. Gidiyorum o düşüncelerin üzerine, ''Düşün ulen'' diye emirler veriyorum kendime. Neyse sonunda bir şeyler buluyorum. Yarın anlatırım diyerek rahatlıyorum. Oh be!

Günlerin devamını yazacağım; fakat şimdi mutfakta kek vardı onu yemeye gidiyorum.

Ekibimiz

Soldaki fotoğraftakiler biziz. Sezen, Batuhan, Kübra ve ben. Fakat Kübra bir aksilik sonucu grubumuzdan ayrılmak zorunda kaldı. Şimdi aramıza yeni biri gelicekmiş. Kübra iyi kızdı. Her neyse. Biz şu anda 3 kişi olsak ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. A dostlar durum böyle yani.

İlk buluşmamız alakasız bir cafede (çok gürültülüydü, neden oraya gittiysek) 16 Aralık' ta oldu. ''Ulen bu tarihi nereden biliyorsun'' derseniz not almışım. Ehehe. Buluştuğumuz ilk gün ne yapacağımıza karar verdik. Çalışma saatlerimizi ayarladık. Bir de okumak için kitap dönüşümü yaptık. Sonra 21 Aralık' ta buluştuğumuzda kısa filmler izleyelim, konuşma ayarlayalım, konumuzu hazırlayalım diye bir heyecana kapılmıştık. Bunların hepsini kısa sürede yapamasak ta gerçekleştirmeye çalıştık. Batuhan' ın hocası bize insan hakları üzerine bilgi verdik. O gün bütün gruplar olarak bir araya geldik filan.

Ondan sora dedik ki (bu arada böyle tarihçeli gidiyorum ve sıkıldınız belki; ama okuyun bence ya.okuyun okuyun.) hepimiz bir konu getirelim bunu sinopsis olarak yazalım ve bize en faydalısını seçip onun üzerinde yoğunlaşalım. Tarih 4 Ocak oldu. Herkes bişiler yazıp getirmiş, sağolsunlar.Okuduk ettik, düşündük taşındık ve seçtik birini. Tabi bu arada herkes çok kararlı her şeyi zamanında yapıcağız filan diyoruz. Sonra o tarihler sarktı tabi; ama olsun yine de istikrarlı gidiyoruz.

Nefin Hoca'ya ilk sinopsisimzi internet cafede gönderdik. (orada da windows 2007-2003 sorununu yaşamıştık. Aklıma gedi şimdi.) Ardından beklemeye başladık. Her gün merakla bilgisayarı açıyorum, cevap yok. Tabi o sırada Nefin Hoca, Umut Aral' a bizim sinopsisimizi göndermiş. Okuduktan sonra bize yorumlarını gönderdiler. Dediklerine göre öykümüz çok iyi bir prodiksiyon ve deneyim gerektirmekteydi. Öykümüzü sadeleştirerek max. 20 dakikalık anlaşılır bir kısa film yapmamızı istediler. Aynı zamanda Umut hoca http://www.atomfilms.com/ ve http://www.benimsinemalarim.com/ dan kısa filmleri izlememizi önerdi. Şu anda benimsinemalarım çalışmıyor; ama diğeri çalışıyor. Hepiciğiniz izleyebilirsiniz.

Hocalarımızın cevabını öğrendiğimizde Sezen İstanbul' daydı.Batuhan ile ben de Edirne'deydik. Sezen tatilde beni aradı Kübra' nın gruptan ayrılmak zorunda olduğunu söyledi. Üzüldüm tabi. Sonra tatilde bir haftamızı iyi değerlendirelim dedik ve Sezen Edirne' ye geldi. Bundan sonrasını yazıcağım; fakat ara veriyorum şu anda.

Ayrıca yarın okulların açılmasından dolayı üzgünüm. Tatil ne güzeldi yav. Şimdi derstir, sınavdır aynı karmaşıklığı yine yaşayacağım. Ühühü.

Girdim Böyle

Merhaba sevgili okuyucular(böyle bi okuyucu kitlem yoktur; ama gireyim böyle)Şimdi diyeceksiniz ki ''bu ne böyle bize atölyeden bahset'' bahsedicem fakat bazı şeyleri açıklığa kavuşturayım dedim.Efenim o elemelere gittiğim gün nasıl heyecanlandım,sorulara cevap verirken saçmaladım belki; ama bi baktım seçilmişim.Tabi bi sevinç.Ulen film çekicez be!

Atölye eğitimini yazıcaktım ayrıntılarıyla da günümüze gelmek zor olucak.Belki vakit olursa yazarım sonra.Atölye çok güzeldi,herkes biliyodur zaten,Nefin Hoca,Tankurt Hoca,Ömer Abi,Koray Abi ve diğer hocalarımız.Hepsi süpersonik insanlar.Kısaca iyiki böyle bir olanak sunuldu bizlere, bu imkana erişebildik.Bir şeyler üretebilecek olmak ne güzelmiş.Teşekkürler bu projeyi sağlayanlara.

Ben böyle devam ederim hacı,okuyan okur okumayan okumaz ulen!(la noliy?bi dur sakinleş.)